Sektör Haberleri
Yeni biyokütle santrali Dartmouth’un sürdürülebilirliğini artıracak
Proje, kuruluşun yenilenebilir enerji vaadinde önemli bir adımı işaret ediyor
Dartmouth, kuruluşun karbon emisyonunu azaltmaya ve yenilenebilir enerji kaynaklarına 2025 itibariyle geçişine yönelik vaadlerinin sürdürülebilirliğinde önemli bir adım atarak biyokütle enerjisi işletmesi inşa etmek ve var olan merkezi ısıtma sisteminin yerine geçecek iletim sistemini inşa etmek için teklif arayışına girdi.
200 milyon dolardan fazlaya mal olması beklenen yeni sistem, ısının üretilme şeklini değiştirerek, buhar ısısından sıcak su ısıssına geçişi getirecek ki, bu da ısıtma verimliliğini %20 oranında artıracak. Bu aynı zamanda, bölgedeki 110 binada var olan buhar borularının değiştirilmesi anlamına geliyor.
İdari Başkan Yardımcısı Rick Mills , “Bu önemli insiyatifle birlikte, Dartmouth, 2017 Dünya Günü’nde verdiğimiz sözü tutuyoruz. Bu işin alt yapısı, sürdürülebilirlik bürosu, kampüs hizmetleri, fakülte personeli, öğrencileri ve taraftarları ile birlikte yapılan araştırma ve planlamayla 8 yıldır hazırlanmaktaydı. “ diyor.
Kolej, yeni işletmenin 2025 sonunda açılması hedefiyle santralin inşa edilmesine başlıyor. Bu süreye tasarım teklifleri ve başlangıç izin süreçleri de dahil. Yeni santralin yerinin bu ilkbaharda seçilmesi bekleniyor.
Yeni işletme devreye girdiğinde, 1898’den bu yana çeşitli biçimlerde kullanılan şimdiki santral sökülecek ve kapladığı yaklaşık bir hektarlık alan da başka amaçlara uygun hale getirilecek.
Özel bir ortaklık
Gelecek birkaç ayda, kolej görevlileri şirketleri değerlendirmeye başlayacaklar; proje ortağınınsa 2020 yazında belirlenmesi bekleniyor. Kolej, enerji endüstrisindeki tecrübesinden ve kaynaklarından yararlanacağı bir ortakla çalışarak temel görevi olan eğitime odaklanmaya imkan kalmasını tercihe diyor. Dartmouth, şirkete 30 yıllık finansman, inşaat ve operasyonu kapsayan ödeme yapacak ve anlaşacağı şirket de ABD içi veya dışı olabilecek.
Isıtma santralinde çalışmakta olan 16 Dartmouth çalışanına özel şirketten pozisyon teklifi yapılacak. İşçilerin şirketten alacakları, kolejden aldıkları ödemeler ve haklarıyla yaklaşık olacak.
Sürdürülebilirlik hedeflerinin karşılanması ve geçilmesi
Proje, Vali Philip J. Hanlon tarafından hazırlanan, Dartmouth’un, sürdürülebilir enerjide, atık yönetiminde, yiyecek sistemlerinde, toprak kullanımında, taşımacılıkta ve su sistemlerinde düşük karbonlu geleceğe geçişini öngören, Nisan 2017 planının bir parçası. Bu alanlarda ilerleme kaydedildi ve çalışmalar halen sürmekte.
Öngörüye, sera gazı emisyonları 2025’te, 2010’lardaki düzeylerinin yarısında, 2050’deyse 1/5’ine indirmeyi, 2025’te No.6 fuel oilinden yenilenebilir kaynaklara geçmeyi ve enerjiyi kampüste dağıtmak için daha iyi bir sistem kurarak verimliliği %20 oranında artırmayı hedefliyor.
Yeni işletme, No.6 fuel oilinden çıkışla birlikte %20 verimlilik artışı hedefini karşılamayı ve 2025 hedefini de oldukça geçerek sera gazı emisyonlarını 2010’lardaki değerlerinden %70 oranında azaltmayı öngörüyor.
Richard & Jane Pearl Çevre Çalışmaları profesörü Andrew Friedland, “Kampüs ısıstma sistemini sıcak suya çevirmek, verimlilikte %20 artışı, karbon emisyonunda da aynı oranda azalmayı beraberinde getirecek mükemmel bir fikir. No. 6 fuel oili bırakmak da, gerçekleştiğinde büyük bir iş olacak” açıklamasını yaptı.
Kaynak: Dartmouth News
Etkinlikler
ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi
ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi. Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.
Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi
Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.
Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”
Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.
“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”
TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.
“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”
Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.
Sektör Haberleri
SÜT-D: Atık plastikler ulusal servetimiz
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde çevre kirliliği, biyoçeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği temel sorunlarımız için plastik kirliliğini yenme vakti geldi. Ulusal servetimiz atık plastikle istihdam ve gelir yaratalım. Atmayalım, yakmayalım, ayrı toplayalım çağrısı yaptı.
Halka erişimin en büyük küresel platformu ve milyonlarca insanın en güçlü uluslararası kutlaması olan 5 Haziran 2023 Dünya Çevre Günü’nün 50. yılında bu yıl “Plastik Kirliliğini Yenelim“ diyerek atık plastiğe döngüsel ekonomide değer katmanın istihdam ile gelir yaratmadaki mühim yerini vurguluyoruz diyen İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu plastiği keşfeden, sağladığı kolaylık ve çözümlerle yaşayan insan en iyi atık plastik yönetimini de başarmalıdır. Plastik döngüsel ekonomisi yeşil sayılarının cazibesi bizleri bekliyor. Atmayalım, yakmayalım, ayrı toplayalım açıklamasını yaptı.
Plastik kirliliğini yenme vakti
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) öncülüğünde 1973’ten bu yana düzenlenen 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün 50. yılında Fildişi Sahili ev sahipliğinde Hollanda desteğinde plastik kirliliği çözümüne odaklı “Plastik Kirliliğini Yenelim” diyerek çevre kirliliği, biyoçeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği temel sorunlarımız için eylemleri hızlandırma gereği ile atık plastiğin döngüsel ekonomideki yerine odaklanıyoruz bilgisini veren İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu plastik kirliliğini yenme vaktinin geldiğini bildirdi.
Ulusal servet atık plastiğin dönüşümü
Prof. Dr. Karaosmanoğlu “Faydalı kullanım ömrünü tamamlayan plastiklere, atık plastiklere kıymetli yerli ham madde olarak bakmalıyız. Çünkü plastikler ithal petrol ve doğal gazdan üretilirken atık plastik çıktığında yerli ham maddemiz, ulusal servetimiz olur. Atık önceliklemesinde En Az Atık Çıkarma; Yeniden Kullanım; Geri Dönüşüm/İleri Dönüşüm; Enerji ve Malzeme Geri Kazanımı ve Bertaraf sırası mühim. Atık plastik döngüsel ekonomide dönüşürek değer kazanırken endüstrinin döngüsel ekonomiye geçişinde de sistematik dönüşüm ve eylemleri hızlandırma gerekiyor konusuna dikkat çekerek ülkemiz bu gidişatın dışında kalmamalı. Bu değişim için dönüşüm şart” dedi.
Plastik döngüsel ekonomisinin değişmek için dönüşüm yolu
Prof. Karaosmanoğlu “2022’de Birleşmiş Milletlere üye 175 ülke plastik kirliliğini sona erdirme hedefli 2024’ün sonunda hazır olacak yasal bağlayıcı nitelikli anlaşma için tarihi kararı onayladı. Paris Anlaşması sonrasındaki en önemli ve çok taraflı bu anlaşma günümüzün ve yarınımızın sigortası kabul ediliyor. Çünkü insanın dostu plastikle yaşam, sadece ve sadece en iyi atık plastik yönetimi ile doğanın, çevrenin ve iklimin de dostu olabilir. Plastiği keşfeden, sağladığı kolaylık ve çözümlerle yaşayan insan en iyi atık plastik yönetimini de başarmalıdır. Hükümetler, yerel yönetimler, iş dünyası, sivil toplum, akademi, medya ve yurttaşların plastik döngüsel ekonomisinin değişmek için dönüşüm yolumuzda bilim, teknoloji destekli çözümlerle eyleme geçmesi gerekiyor. Değişimi birlikte başarabiliriz” dedi.
Plastik ekonomisinin korkutucu ve yeşil sayıları
Birleşmiş Milletler verisine göre her yıl yarısı tek kullanımlık 400 milyon tondan fazla plastik üretilirken, bu miktarın yüzde onundan azı geri dönüştürülüyor. Her dakika bir çöp kamyonu kadar, yılda 19-23 milyon ton diğer deyişle 2200 Eyfel Kulesi ağırlığı kadar atık plastiğin göllere, nehirlere ve denizlere karıştığı tahmin ediliyor. Bu miktarın 2040’a kadar üç katına çıkacağı öngörülüyor. Deniz çöpünün yüzde 85’ten fazlası, en kalıcı ve zararlı kısmı plastik. 800’den fazla deniz ve kıyı türü bu kirlilikten etkileniyor. Çapı 5 mm’den küçük mikroplastikler gıda, su ve havaya karışıyor. Her birimiz yılda 50 binden fazla mikroplastiği tüketiyoruz korkutucu sayısal bilgisi veren Dr. Karaosmanoğlu plastik döngüsel ekonomisine geçip 2040’a kadar denize giren atık plastiği yüzde 80 oranında azaltırsak ve böylece petrol ve doğal gazdan plastik eldesini yüzde 55 oranında düşürerek 70 milyar dolar tasarruf sağlama; iklim değişikliği sebebi sera gazı salımlarını yüzde 25 azaltma; 700 bin ek iş yaratmanın mümkün olacağını bildirerek plastik döngüsel ekonomisi yeşil sayıları cazibesinin bizleri beklediğinin altını çizdi.
Atmayalım, yakmayalım, ayrı toplayalım
Öncelikle tek kullanımlık plastik tüketimimizi yaşamımızda mümkün her yerde azaltalım. Uzun ömürlü, dayanıklı plastik ürünleri satın alalım. Ambalajına tekrar doldurarak ürün satın alma seçeneklerini göz önüne alalım. Evde, okulda, işte, yolda, tarlada, ormanda atık plastik çıktığında, nefes alalım. Düşünelim. Atık plastiğin toprak, su ve havaya karışmasına sebep olmayalım. Aksi takdirde bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalarla birlikte yaşadığımız güzelim dünyamızın nefesi azalır. Atmayalım, yakmayalım, ayrı toplayalım çağrısı yapan Dr. Karaosmanoğlu Dünya Çevre Günü’müz kutlu olsun dedi.
Sektör Haberleri
SÜT-D: Atmayalım, ayrı toplayalım, atıkları sürdürülebilir yaşama katalım
Birleşmiş Milletler 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü ilk kez kutlanıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, atık yönetiminin sürdürülebilir yaşam için önemini vurgulayarak güne dair açıklama yaptı.
Yaşamda üretirken, tüketirken, hizmet alıp verilirken her yerde atık çıkar. Evimizde, işimizde, yolda, tarlada, ormanda yurttaş, kentler ve iş dünyası olarak en iyi atık yönetimi ile sürdürülebilir yaşamalıyız diyen İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “Sıfır Atık” hedefi ulusal servetimiz atıklara yeşil ve döngüsel ekonomide değer katmanın itici gücüdür. Atıkları atmayalım, ayrı toplayalım atıkları sürdürülebilir yaşama katalım çağrısı yaptı.
Uluslararası Sıfır Atık Günü ilk kez kutlanıyor
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu “Hanımefendi Emine Erdoğan himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 2017’de başlatılan ve 2019 tarihli Sıfır Atık Yönetmeliği ile desteklenen Sıfır Atık hareketi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda ülke başvurumuz sonucunda 105 ülkenin oyuyla “30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü” olarak 14 Aralık 2022’de ilan edildi. Yeni bir BM günü kabul edilmesi kolay değildir. BM Genel Kurulu “Sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak için sıfır atık uygulamalarının teşvik edilmesi” kararı aldı. Uluslararası Sıfır Atık Günü ile sürdürülebilir tüketim ve üretim modellerinin teşviki, döngüsel ekonomi için toplumsal değişimin desteklenmesi ve Sıfır Atık girişimlerinin BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin ilerlemesine nasıl katkıda bulunduğu konusunda farkındalık yaratılması amaçlanıyor. Böylece en iyi atık yönetiminin günümüzün Çevre Kirliliği; Biyoçeşitlilik Kaybı; İklim Değişikliği üçlü krizi için katkısının yeri ortaya konuyor. Bu yıl ilk kez BM Çevre Programı(UNEP) ve BM İnsan Yerleşimleri Programı(UN-Habitat) kolaylaştırıcılığında Uluslararası Sıfır Atık Günü “Atıkları en aza indirme ve yönetmeye yönelik sürdürülebilir ve çevreye duyarlı uygulamalara ulaşma” teması ile Bangkok BM Konferans Merkezi’nde kutlanıyor” bilgisini vererek, bu kutlama ülkemiz ve gezegenimizin yeşil ile mavisi için fayda ve yarar olsun dedi.
Atıkları sürdürülebilir yaşama katalım
Prof. Karaosmanoğlu “Atığımızı, Atık Oluşturmama; Mümkün En Az Atık Çıkarma; Mümkünse Atık Yeniden Kullanımı; Atık Geri Dönüşümü/İleri Dönüşümü; Atıktan Enerji/Malzeme Geri Kazanımı; Bertaraf önceliklemesiyle yurttaş, ve kurumsal olarak yönetmeliyiz. Faydalı kullanım ömrünü tamamladıktan sonra atık olan ahşap, akü, cam, elektrikli-elektronik eşyalar, kâğıt, metal, plastik, taşıt, tekstil, yağlar gibi Geri Dönüştürülebilirler kıymetli ham maddelerimizdir. Evsel ve endüstriyel atıklarımızın yerli kaynağımız olduğunu da unutmamalıyız.” hususlarını bildirerek, “Atık yönetimi yeşil ve döngüsel ekonomide kaynak verimliliği, israfı önleme ve gezegenimizde en az olumsuz etkiyi yaratma demek. İşte bu döngü Sıfır Atık yaklaşımı, bu döngüde ilerleme ise Sıfır Atık girişimi öğesi olmaktır. Hepimiz bireysel katkımızı sunabilir, iş yerlerimiz için de Sıfır Atık Belgesi alabiliriz. Yurttaş atığı ile baş başa kaldığında ne yapacağını, iş dünyası da atıklarını nasıl en iyi yöneteceğini bilmeli ve uygulamalı. Bunlar zorla, mevzuatla olmaz. İşte bu nedenle Uluslararası Sıfır Atık Günü yaygın etki için mühim. Bilinçli tüketici olarak atık yönetimi, sürdürülebilir yaşam kültürümüzün öğesi olmalı” uyarısı ile teknik bakışla neredeyse Sıfır Atık mümkün, atıkları atmayalım, ayrı toplayalım, atıkları sürdürülebilir yaşama katalım çağrısı yaptı.
Atık ve iklim değişikliği etkileşimini masaya yatırıyoruz
SÜT-D faaliyetlerimizde atık yönetimi ve iklim değişikliği etkileşimini öncelikliyoruz diyen Dr. Karaosmanoğlu “2 Mayıs 2023 günü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde İTÜ tescilli yeşil yerleşkemizde “İklim Dirençli Sanayi ve Güçlü Türkiye” diyerek gerçekleştireceğimiz VIII. İstanbul Karbon Zirvesi’nde kuruluşlarımızın sürdürülebilirlik yönetimlerinde atık-iklim değişikliği etkileşimi de masada olacak. En iyi uygulamaları iş dünyası liderlerimizden dinleyeceğiz” diyerek SÜT-D 2023 Küçük Karbon Kahramanı Ödülü ile Düşük Karbon Kahramanı Ödülü takdimi de yapılacak konusunun ilk ve tek etkinliğine davetini sundu.
-
Biyokütle3 yıl ago
Biyokütle kullanımın avantaj ve dezavantajları
-
Biyokütle6 yıl ago
Biyokütle dönüşüm teknolojileri
-
Biyogaz6 yıl ago
50 milyon liralık biyogaz tesisi
-
Biyogaz6 yıl ago
Türkiye’de biyogaz üretimi
-
Biyokütle5 yıl ago
Türkiye’nin En büyük Biyokütle Santrali Devreye Alındı
-
Etkinlikler6 yıl ago
2019’un ilk Biyoder Buluşması
-
Biyokütle5 yıl ago
Türkiye’nin en büyük ikinci biyokütle santrali 2020’de devrede
-
Etkinlikler6 yıl ago
Düşük karbonlu bir gelecek ve Türkiye için fırsatlar