Etkinlikler
Makine mühendislerinden Enerji Verimliliği Haftası etkinliği

TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 3 gün sürecek bir Enerji Verimliliği Haftası etkinliği gerçekleştiriyor.
İstanbul PERPA Ticaret Merkezi’nde tertiplenen etkinliğin ilk toplantısı 10 Ocak Perşembe günü gerçekleştirildi.
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Şişli İlçe Yürütme Kurulu Başkanı Murat Sonat ile İstanbul Şube Başkanı Battal Kılıç ve PERPA Ticaret Merkezi B Blok Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Demir’in konuşmalarıyla açılan etkinlikte ilk oturum İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü ve Afet Yönetim Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun “Küresel İklim Değişikliği” başlıklı sunumuyla gerçekleştirildi.
“Dünya insan virüsü kaptı”

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu
İklim değişikliği denince akla enerji, gıda ve su geliyor diyen Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Hava tabakasının sonsuz olmadığına ve insanlık olarak dengeye bozduğumuza vurgu yaptı. “İnsan hasta olunca virüs kaptı deriz, Dünya da hasta ve virüsü de insan” diyen Kadıoğlu, sorun giderek büyüyor vurgusu yaptı.
İnsanlığın iklim değişikliğiyle kendisini özdeşleştiremediğini belirten Kadıoğlu, “mesele sadece kutup ayılarının meselesi değil, insanlık olarak durumu içselleştirmek zorundayız” dedi.
Dünya’nın 150 bin yılda bir, doğal kaynaklı olarak 1 derecelik sıcaklık artışı ya da düşüşü yaşadığını belirten Mikdat Kadıoğlu, sorunun şu anda bunun 150 yılda bir gerçekleşecek seviyeye gelmiş olmasından kaynaklandığını belirtti.
Sıcaklıktaki 2 derecelik artışın tüm dünyayla birlikte Türkiye’de de tarım haritasını değiştireceğini belirten Kadıoğlu, en büyük sorununsa su olacağını belirtti.
Güneş için yasal düzenleme gerek
Küresel iklim değişikliğiyle mücadele için uyum vurgusu yapan Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’de güneş enerjisi kullanımıyla ilgili yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bireylerin güneş ışığına erişim hakkının yasal güvence altına alınması gerektiğini belirten Mikdat Kadıoğlu, enerji verimliliği en düşük ülkelerden birisi olduğumuzu belirtti.
Enerji üretim tesislerinde enerji verimliliği
Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube Enerji Komisyonu Başkanı Azmi Bakdur tarafından yönetilen günün ikinci oturumunda, “Enerji Üretim Tesislerinde Enerji Verimliliği” konusu tartışıldı.
EÜAŞ Emekli Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Başaran’ın “Konvansiyonel Enerji Üretim Tesislerinde Enerji Verimliliği” başlıklı sunumuyla açılan oturumda, ikinci olarak “Güneş Enerjisi Üretim Tesislerinde Enerji Verimliliği” başlıklı sunumuyla Makine Mühendisleri Odası Enerji Komisyonu Üyesi ve ARTEK Mühendislik Proje Yöneticisi Mehmet Akın söz aldı.
Güneş enerjisiyle ilgili Türkiye’deki mevcut durumu, EPDK verileri üzerinden açıklayan Mehmet Akın, GES sistemleriyle ilgili ayrıntılı teknik bilgiler sundu.
Panellere gölge düşmesi tasarım hatasıdır ve verimliliği düşürür
Güneş enerjisi sistemlerinde verimlilikle ilgili dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin pek çok bilgi paylaşan Akın, öncelikle gölgelemeye dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Panellere gölge düşmesinin tasarım hatası olduğunu belirten Mehmet Akın, bunun mikroçatlaklara ve arızaya sebebiyet verdiğini belirtti.
İkinci olarak zemin seçimine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Mehmet Akın; toprak kaymasına müsait olan zeminlerin panel kurulması için uygun olmadığını belirtti. Panellerin taşıyıcı yapılarının zarar görmesinin verimliliği düşüren sonuçlar doğuracağını belirten Akın; teçhizat izolasyonun da büyük önem taşıdığını belirtti.
Sunumu boyunca saha fotoğrafları üzerinden ayrıntılı bilgiler veren Murat Akın, invertör yerleştirilmesi ve kablolama yapılması konularında da, yanlış uygulama örnekleri üzerinden açıklamalarda bulundu.
Çöpgazı biyogaz tesislerinde enerji verimliliği

Adrian Caduff
Günün son oturumunda ise ECODUFF firmasından Adrian Caduff, “Çöpgazı Biyogaz Tesislerinde Enerji Verimliliği” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.
20 yıldır Türkiye’de çöpgazı biyogaz tesislerine danışmanlık hizmeti verdiklerini belirten Caduff, en önemli konunun kaynak verimliliği olduğunu belirtti.
Basit haliyle evlerden toplanan çöplerin gömülmesiyle elde edilen metan gazından elektrik üretilmesi sürecine ilişkin bilgiler veren Adrian Caduff, negatif emisyonu pozitif emisyona çevirmenin en değerli emisyon kaynağı olduğunu belirtti ve çöpten enerji üretmenin önemli bir enerji verimliliği faaliyeti olduğunu vurguladı.
Enerji verimliliği için entegre atık yönetiminin önemli olduğunu belirten Caduff, çöp sahalarında kaotik bir ortam olduğunu ve çalışmaların belirli bir plan dâhilinde yapılmasının elzem olduğunu belirtti.
Oturumlar iki gün daha sürecek
TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından İstanbul PERPA Ticaret Merkezi’nde düzenlenen Enerji Verimliliği Haftası etkinliği, 11 ve 12 Ocak’taki oturumlarla devam edecek.
Etkinliğin ikinci gününde “Güneş Enerjisi Sistemleri Paneli”, “Binalarda Enerji Verimliliği” ve “Akıllı Şehirler” başlıklarında oturumlar gerçekleştirilecek.
Son gün ise “Yüksek Verimli Elektirk Motorları” ve “Endüstri 4.0 Uygulamalarıyla Enerji Verimliliği” oturumları düzenlenecek. Bunun ardından sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla etkinlik sona erecek.
Etkinlikler
Aksa Enerji, yurt dışı projeleriyle yatırımlarını sürdürüyor

Aksa Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Korkut Öztürkmen, 26. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı (ICCI 2022) kapsamında düzenlenen “Küresel Pazarlarda Enerji Alanında Oyuncu Olmak: Yurt Dışında Enerji İş Birlikleri” panelinde konuşmacı olarak yer aldı. Geçmişten günümüze Aksa Enerji’nin yurt dışı yatırımlarını anlatan Öztürkmen, konuşmasında dünya çapında bir marka olmanın sorumluluğu ve bilinciyle küresel pazarlardaki yeni hedeflerine nasıl yön verdiklerine de değindi.
Aksa Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Korkut Öztürkmen, 26. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı (ICCI 2022) kapsamında düzenlenen Küresel Pazarlarda Enerji Alanında Oyuncu Olmak: Yurt Dışında Enerji İş Birlikleri panelinde konuşmacı olarak yer aldı.
Korkut Öztürkmen, Aksa Enerji’nin kurulduğu 1997 yılından bu yana ilkleri gerçekleştiren bir enerji şirketi olduğunu vurgulayarak, bu kapsamda Türkiye’nin özel elektrik sektörünün gelişiminde pek çok önemli projeye imza attıklarını aktardı. Öztürkmen, “Aksa Enerji olarak Türkiye’nin ilk ve en büyük doğal gaz santrali projelerinden biri olan Antalya santralini, Samsun ve Hakkari’de ise ilk mobil santralleri kurduk. 2015 yılından bu yana da küresel pazarlarda büyümeye devam ediyoruz” dedi.
2015 yılında başlayan küresel büyüme vizyonuyla bugün Afrika’da Gana, Madagaskar ve Mali’de yaklaşık 500 MW kurulu güç ile faaliyet gösterdiklerini aktaran Öztürkmen, “2021 yılında Orta Asya’ya açılarak bu bölgenin en büyük Türk enerji yatırımını hayata geçirdik. Coğrafi açıdan her geçen yıl daha da fazla çeşitlenen üretim portföyümüz sayesinde operasyonel kârımızın yarısından fazlasını yurt dışı yatırımlarımızdan elde ediyoruz” şeklinde konuştu.
Aksa Enerji’nin bir serbest elektrik üreticisi olarak daha uzun vadeli ve katma değer yaratan projelere yöneldiğini aktaran Korkut Öztürkmen, “Afrika ve Asya’dan sonra Avrupa’yı da radarımıza aldık. Avrupa’da ortaya çıkan enerji arz-talep dengesindeki açıkları değerlendirmek adına çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde de küresel marka olma vizyonumuz doğrultusunda yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Sürdürülebilir büyüme stratejimiz doğrultusunda yurt dışı yatırımlarımıza hız kesmeden devam edecek, döviz bazlı gelir yaratarak ülke ekonomimize katma değer sağlamayı sürdüreceğiz. İlerlediğimiz bu yolda tüm paydaşlarımız için değer yaratma odağımızdan ödün vermeden enerji sektörünün saygın bir üyesi olarak sınırları aşmaya devam edeceğiz” dedi.
Etkinlikler
18 Mart Küresel Geri Dönüşüm Günü kutlanıyor

SÜT-D Küresel Geri Dönüşüm Günü’nde çağrı yaptı.Gezegenimizi kurtaralım, geri dönüşümü destekleyelim.Atmayalım, ayrı toplayalım, atığımızı israf etmeyelim, “Geri Dönüşüm Bizimle Başlar”.
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, yedinci doğal kaynak olan geri dönüştürülebilirlerin önemini vurgulayarak, gezegenimizi kurtaralım, geri dönüşümü destekleyelim çağrısı ile 18 Mart Dünya Geri Dönüşüm Günü’ne özel açıklamalarda bulundu.
Hava, su, kömür, petrol, doğal gaz ve minerallerden sonra yedinci doğal kaynak olarak kabul edilen geri dönüştürülebilirler, yaşamımızda faydalı kullanım ömrünü tamamladıktan sonra atık olan ahşap, akü, cam, elektrikli-elektronik eşyalar, kâğıt, metal, otomobil, plastik, yağlar gibi kıymetli ham maddelerdir. Çöp değildir. Atıklarımızı atmayalım, ayrı toplayalım. Geri dönüştürülebilirlere dikkat çekmek için 2019’dan bu yana Küresel Geri Dönüşüm Vakfı öncülüğünde Dünya Geri Dönüşüm Günü kutlanıyor. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) bu günün önemini vurgulamak ve geri dönüştürülebilirlerin ülkemiz atık ekonomisinde artarak değer yaratması için çalışmalar yürütüyor.
Çöp değil, sanayimiz için yerli ham madde
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, evde, işte, okulda, yolda, tarlada, ormanda yaşamın her yerinde üretirken, tüketirken atık çıkarıyoruz. Eğer atığımızı en iyi yönetmezsek çevremiz kirlenir, iklimimiz değişir, su ve kara ekosistemleri bozularak, insan ve doğa sağlığı kötü etkilenir. Faydalı kullanım ömrünü tamamlayan ürünler ve ambalajları çöp değil, her biri sanayimiz için kıymetli ham maddelerdir vurgusunu yaparak, geri dönüştürülebilirleri mize kazandıralım, gelir ve istihdam yaratalım dedi.
Geri dönüştürülebilirlerin gücünde yeşil fırsat var
“Dünyada milyarlarca ton kaynak hiç bitmeyecekmiş gibi tüketiliyor. Oysa kaynaklar sınırlı ve hızla tükeniyor. Çevre kirliliği, iklim değişikliği, savaşlar, yoksulluk, göç, iş kayıpları ve de sağlık için acil çözmemiz gereken sorunlar önümüzde. Çöpe attıklarımızı durup düşünmeliyiz. Geri dönüştürülebilirlerle dünyamızın ham madde ihtiyacının yüzde kırkı karşılanırken, 1,6 milyon kişi istihdam ediliyor. Her yıl 20 milyon dolar yatırım yapılırken, sektörün Küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya katkısının gelecek on yılda 400 milyar dolar değerini aşacağı öngörülüyor. Geri dönüştürülebilirlerle her yıl karbondioksit emisyonlarında 700 milyon ton üzerinde, diğer deyişle havacılık kökenli karbondioksiti dengeleyecek kadar emisyon azaltımı sağlanıyor” bilgisini veren Prof. Karaosmanoğlu atıklarımız yeşil fırsatımız dedi.
Atmayalım, ayrı toplayalım, atığımızı israf etmeyelim
Dr. Karaosmanoğlu “Ürünlerimizi satın alırken uzun ömürlü, tamir edilebilir olmasına dikkat ederek, yeniden kullanım seçeneklerini unutmayalım. Az tüketim, az atık hedefiyle yaşayalım. İsraf etmeyelim. Ürün veya ambalajına atık dedikten sonra geri dönüştürülebilirleri atmayalım, ayrı toplayalım. Neyi nereye nasıl vereceğimizi bilelim. Bilmiyorsak ilçe belediyelerimize soralım. Atığımızı da kesinlikle israf etmeyelim. En yakın geri dönüşüm kutusunun yerini bilelim. Atığını en iyi yöneten güzelim ülkemizin yeşilini mavisini koruyan, geridönüştürülebilirlerini ülke ekonomisine kazandıran yurttaşlar olalım” diyerek geri dönüşüm bizimle başlar vurgusunu yaptı.
Etkinlikler
ZeroBuild Summit’22 Özel Röportaj

Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi- ZeroBuild Summit’22, 23-26 Mart 2022 tarihleri arasında “Değişim Burada Başlıyor!” sloganı ile düzenlenecek. ZeroBuild Türkiye’22 Direktörü Dr. Gamze Karanfil, 44. Yapı Fuarı-TurkeyBuild İstanbul ev sahipliğinde yapılacak etkinlik hakkında sıkça sorulan soruları yanıtladı.
Düzenlediğiniz zirvenin ana konusu olan Sıfır Enerji Bina nedir?
Sıfır Enerji Bina, ısıtma, soğutma, aydınlatma ve diğer tüketimleri için çok düşük miktarda enerji ihtiyacı olan ve bu ihtiyacını da tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından temin eden binadır. Bu binalar, çok düşük enerji ihtiyacına sahip olabilmek ve ihtiyaç duydukları enerji miktarını belirli bir süre boyunca yenilenebilir kaynaklar yoluyla yerinde (veya uzakta) üreterek elde edebilmek için, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji üretimi kavramlarını bir araya getirir.
Bu kavramın bir ötesi olan Net Sıfır Karbon Bina da Dünya Yeşil Bina Konseyi (WorldGBC) tarafından yıllık bazda salınan karbondioksit emisyonları miktarının sıfır veya negatif olduğu binalardır.
Sıfır Enerji Binaya ulaşmanın en kısa yolu Pasif Ev standartları ile inşa edilen binadır. Pasif Ev standartları evrensel prototiptir ve her iklim bölgesinde uygulanabilir. Bir binayı Pasif Ev Standartları ile tasarlayıp hayata geçirdiğinizde, olağan binalara göre %95 daha az enerji harcarsınız. Bu da doğaya salınan zararlı gazların çok yüksek oranda azalması demektir.
Sıfır Enerji Binalar’a ulaşmak tüm dünyada ivme kazanan bir hedeftir. Son yıllarda özellikle ticari binalarda, gerek sağladıkları maliyet ve rekabet avantajı gerekse kanuni zorlamalar sebebiyle bu tür binalara ilgi artmıştır. Bununla birlikte, Sıfır Enerji Bina kavramı birçok yerel yönetimin kısa ve orta vade hedeflerinde de yer almaya başlamıştır. İklim değişikliğinin sert etkileri, kanun yapıcıların ve yerel yöneticilerin çalışmalarını şüphesiz hızlandıracaktır.
İlk ikisi dijital platformda gerçekleşen ZeroBuild Türkiye’yi değerlendirecek olursanız, Sıfır Enerji Binalar’a dönüşümde yaklaşım olarak neredeyiz?
İki yıl önce daha yaşanılası bir dünya yaratmanın sorumluluğuyla çıktığımız bu yolda, üretilen çözümlerin en önemlilerinden biri olan ‘Sıfır Enerji Bina’ kavramının bir gelecek projesi olmaktan öte, bugün için bir zorunluluk olduğunun açığa çıkması için çalıştık. Son yıllarda maalesef hem dünyada hem de ülkemizde yoğun bir biçimde çevre felaketlerini ve iklim krizlerinin sonuçlarını yaşadık. Tüm bunlara ek olarak salgın sürecinin yaşam koşullarımızı nasıl etkilediğini de tecrübe ettik. Yaşadığımız bu sürecin de tetiklemesiyle 2020 yılında ‘Error 4.0-Dünyamız Hata Veriyor’ sloganıyla ilkini gerçekleştirdiğimiz ZeroBuild Forum’20’de 49 oturumda 35 ülkeden 137 konuşmacı ağırladık. 2021 yılında ise artarak devam eden iklim krizi şartlarında artık çözümü ertelemememiz gerektiğine vurgu yapmak istediğimiz için, ‘Right Now, GO! -Hemen Şimdi, Harekete Geç!’ sloganı ile yolumuza devam ettik ve ZeroBuild Türkiye’21’de 30 oturumda 35 ülkeden 110 konuşmacıyı bir araya getirdik.
Ülkemiz için henüz yeni bir kavram olan ‘Sıfır Enerji Binalar’ konusunda, başta ülkemizin bu alandaki konumu olmak üzere; mevzuatları, finansal ve teknik gereksinimleri, yeni teknolojileri, vaka örneklerini, iklimsel bakış açılarını ve salgın süreciyle birlikte daha da merak eder olduğumuz yaşadığımız binaların sağlığımız üzerindeki etkilerini, kısacası ‘Sıfır Enerji Binalar’a ilişkin tüm unsurları konunun paydaşlarıyla birlikte detaylı bir biçimde ele aldık.
Bu noktada T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile T.C. Millî Eğitim Bakanlığı’ndan aldığımız destek ile sektöründe öncü STK ve firma temsilcileri, sektör profesyonelleri ve alanında uzman akademisyenlerden oluşan konuşmacılarımızın ‘Sıfır Enerji Binalar’ konusunda farkındalık yarattığını aldığımız geri dönüşlerden ve erişim sayılarımızdan görüyor, bu durumdan memnuniyet duyuyoruz.
Sürdürülebilir bir dünya kurgusunda Sıfır Enerji Binalar tam olarak ne ifade ediyor?
Dünya hızla gelişiyor ve günümüzün küresel iklim krizi şartları bizleri dönüşümü hızla gerçekleştirmeye zorluyor. Sürdürülebilir yapılar ile bu dönüşümün gücünü yakalamak mümkün… Sürdürülebilir bir yapı, sahip olduğu özellikler vasıtasıyla içinde bulunduğu çevrenin yaşam kalitesini koruyabilir, hatta iyileştirebilir ve bunu yapmak için en yüksek düzeyde verimlilik elde etmeyi hedefler. Enerji, su ve diğer kaynaklarımızın kullanımını en az seviyeye düşürerek, enerji ihtiyacımızı yenilenebilir kaynaklardan elde ederek geleceğimizi çevresel ve finansal açılardan sürdürülebilir hale getirebiliriz. Bunun için en önemli avantajımızın Sıfır Enerji Binalar olduğunu düşünüyorum.
ZeroBuild Summit’22 programı hakkında bilgi verir misiniz?
Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi-ZeroBuild Summit’22, 23-26 Mart 2022 tarihleri arasında 44. Yapı Fuarı-TurkeyBuild İstanbul ev sahipliğinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. ‘Change Starts Here-Değişim Burada Başlıyor’ sloganıyla değişimi başlatmak üzere 4 gün boyunca 16 oturumda 100’e yakın konuşmacıyı bir araya getireceğiz.
Bu yıl öncelikli hedefimiz, ülkemizin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda çizilecek yeni yol haritasının ve yapı sektöründeki değişim stratejilerinin belirlenmesine öncülük yapmak. Bu doğrultuda kamu, özel sektör ve akademi arasında etkileşimi sağlayarak bilgi alışverişini arttırmayı ve ‘Sıfır Enerji Binalar’ kavramının sahiplenmek mantığından çıkıp herkesin bu sorumluluğu paylaşacağı bir platform sağlamayı hedefliyoruz.
Bu doğrultuda Paris Anlaşması’ndan Yeşil Mutabakat’ın yapı sektörüne etkilerine, Sıfır Karbon Binalar projesinden Net Sıfır Karbon Binalar taahhüdüne, yenilenebilir enerji teknolojilerinden dijitalleşmeye, finansmandan Yeşil Bina sertifikasyon sistemlerine, enerji etkin tasarım ve sürdürülebilir mimariden yapılarda karbon emisyonlarının azaltımında malzeme yönetimine uzanan, bu alanlardaki örnek çalışmalara dayanan bir program hazırlıyoruz.
ZeroBuild Summit’22’nin vermek istediği en önemli mesajlar nelerdir?
İki yıldır dijitalde ‘Sıfır Enerji Binalar’ ile ilgili tüm unsurları alanında uzman kişilerle konuşurken, bir yandan da çevresel felaketleri ve iklim krizlerinin sonuçlarını yangınlar, seller ve denizlerdeki kirlilik vasıtasıyla hem ülkemizde acı bir biçimde yaşadık hem de dünyada olanları üzülerek izledik. Üstüne bir de pandemi şartlarının gelmesiyle, mevcut yaşam koşullarımızı daha fazla sorgular ve gelecek ile ilgili daha fazla endişelenir hale geldik.
Artık küresel ısınmanın benzeri görülmemiş bir meydan okumasıyla karşı karşıyayız ve hem bireysel hem sektörel hem de ülkesel olarak harekete geçmek için artık bekleyecek zamanımızın kalmadığını her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Tam da bu nedenle bu yıl düzenlediğimiz ZeroBuild Summit’22 Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi’nde artık konuşmanın değil, harekete geçmenin zamanı geldiğini göstermek istiyoruz.
-
Etkinlikler1 sene ago
18 Mart Küresel Geri Dönüşüm Günü kutlanıyor
-
Etkinlikler2 sene ago
Tunç Soyer: “İklim Kriziyle Mücadelede İzmir, Dünyada Önde Gelen Şehirler Arasında”
-
Biyokütle1 sene ago
Rapor – Entegre enerji sistemine doğru: Biyoenerjinin sosyo-ekonomik ve çevresel etkisinin değerlendirilmesi
-
Etkinlikler1 sene ago
Solarex İstanbul Fuarı’na Ticaret Bakanlığı desteği açıklandı
-
Biyogaz1 sene ago
Türkiye’nin 35 milyar TL’lik gıda atığı biyogaz potansiyeli mi
-
Etkinlikler1 sene ago
ZeroBuild Summit’22 Özel Röportaj
-
Biyodizel1 sene ago
Biyodizel ve gliserin üretiminde küresel alanda rekabet gücü yakaladık
-
Sektör Haberleri1 sene ago
KPMG ve Enerji IQ’nun Türkiye’nin 2021 enerji piyasası karnesini yansıtan raporu yayımlandı