Connect with us

Biyodizel

Biyodizel üretiminde rekor beklentisi

Published

on

Motorine binde 5 biyodizel ekleme zorunluluğu getirilmesi kararının ardından atık yağlar ve yağlı tohumlardan elde edilen biyodizel üretiminin bu yıl 110 bin tonu aşması bekleniyor.

Türkiye’de motorine binde 5 biyodizel ekleme zorunluluğu getirilmesi kararının ardından artan biyodizel üretiminin yıl sonunda rekor kırarak 110 bin tonu aşacağı tahmin ediliyor.

Biyodizel Sanayi Derneği Başkanı Selçuk Borovalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de biyodizel üretiminde son 10 yılda sürekli artış olduğunu söyledi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) yayınladığı tebliğ ile 1 Ocak 2018’den itibaren motorine zorunlu olarak binde 5 biyodizel harmanlama düzenlemesinin getirildiğini dile getiren Borovalı, bu sayede sektörün yıllardır beklediği hareketliliğe kavuştuğunu ifade etti.

Atık yağlar ve yağlı tohumlardan elde edilen biyodizel üretiminin geçen yıl 72 bin ton olduğunu, bu yıl 110 bin tona ulaşma hedefiyle yola çıktıklarını anlatan Borovalı, 8 aylık verilerin bu rakamın da geride bırakılarak 115 bin ton seviyesine yaklaşılacağını gösterdiğini bildirdi.

“Kademeli olarak binde 8’e kadar çıkabilir”

Borovalı, şunları kaydetti:

“2018’in sonunda 110 bin tonu aşkın biyodizeli akaryakıt sektörü harmanlamış olacak. Türkiye’de 2018’in sonunda bugüne kadar üretilmiş en yüksek biyodizel miktarına ulaşacağız. 25 milyon tonluk bir motorin tüketimi olduğunu düşünürsek bizim daha katedecek çok yolumuz olduğunu görüyoruz. Biyodizelin artması için önce ham madde üretiminin artması bu anlamda da kanola, aspir, ketencik gibi ürünlerin üretilmesi ve en önemlisi bitkisel atık yağların toplanması gerekiyor. Sektöre yeni yatırımlarla ilgili çalışmalar da var.”

Gelecek yıl ise 130 bin tonluk bir üretim hedefinin konduğunu bildiren Borovalı, binde 5 harmanlama zorunluluğunun kademeli olarak binde 8’e kadar çıkabileceğini aktardı.

Hedef 45 bin ton atık yağ toplamak

Atık yağların en iyi değerlendirileceği yerin biyodizel olduğunu vurgulayan Borovalı, sektörün 2017’de 38 bin ton atık yağ topladığını, bu yıl ise zorunlu harmanlamayla rakamın 45 bin tona çıkmasını beklediklerini kaydetti.

Atık yağların biyodizel haline gelmeden kullanılmasının yüksek riskler barındırdığını da dile getiren Borovalı, “Toplanan yağların tamamen yasa dışı yollarla rafine edildikten sonra gıda sektöründe kullanılması söz konusu olabiliyor. Bu insan sağlığına son derece zararlı. Diğer durum ise hiç işlenmeden kaçak yollardan motorine karıştırılması. Biz vatandaşlarımızı bu konuda uyarıyoruz. Atık yağların biyodizele dönüştürülmeden akaryakıt katkısı olarak kullanılması hem çevreye hem motora geri dönülmez zararlar veriyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Biyodizel

Biyodizel ve gliserin üretiminde küresel alanda rekabet gücü yakaladık

Published

on

By

DB Tarımsal Enerji’nin  15. kuruluş yılı olduğuna değinen Selçuk Borovalı, fuarda bu yıl “Gelecek İçin Enerjimiz Bir” teması ile yer aldıklarını ifade etti.  Biyodizel ve gliserin üretimlerinin yıllar içerisinde küresel alanda rekabet edebilir konuma geldiğini vurgulayan Borovalı sözlerine şöyle devam etti; “Uluslararası standartlarda gerçekleştirdiğimiz üretim süreçlerimiz ve güçlü paydaş yapımız, sürekli gelişim gösterme sorumluluğu yüklemektedir. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında enerji tarımı faaliyetlerimizi çiftçilerimiz ile birlikte sürdürüyor, ekosistemin korunmasına katkı sunan geri dönüşüm projelerini hayata geçiriyoruz. Kara yolu ulaşımında karbon salınımlarının azaltılmasına destek oluyor, ülkemizin düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecine katkı sağlıyoruz. 15. Yılımızda sürdürülebilir havacılık yakıt üretimi için de ilk adımlarımızı atıyoruz.” dedi.

“Yeni Hedefimiz: Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı Üretimi”

Her alanda çevresel ve yerel kaynakların sürdürülebilirliğine katkı sağlamaya devam ettiklerinin altını çizen Borovalı, sürdürülebilir havacılık yakıt üretimi  için yatırım sürecinin başladığını belirtti. Petroleum İstanbul’un sektörün tüm paydaşlarının bir araya geldiği ve tüm önemli konuların değerlendirildiği, çözümleri konuşmak için önemli bir fırsat olduğunu söyleyen Borovalı, içinde bulunulan zorlu döneme rağmen sektörün kararlılıkla iş birliğine devam ettiğini vurguladı.

DB Tarımsal Enerji stant ziyaretçileri, fuar süresince biyodizel ve gliserin üretim süreçleri, kullanılmış yemeklik yağların geri dönüşümü projeleri, enerji tarımı faaliyetleri ve sürdürülebilir havacılık yakıtları yatırımları hakkında detaylı bilgi alma fırsatı buldular.

Sektörün En Önemli Platformlarından Biri

Uuslararası Petrol, LPG, Madeni Yağ, Ekipman, İstasyon Market Ürünleri ve Teknoloji Fuarı Petroleum Istanbul 2022, 31 Mart – 2 Nisan tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Gas & Power Network, 4. Elektrik, Doğal Gaz ve Alternatif Enerji, Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı ile eş zamanlı olarak düzenlenen Petroleum Istanbul 2022’nin konferans bölümünde 3 günde düzenlenen 6 panelle sektördeki gelişmeler ele alındı. Pandemi koşulları ve önlemleri altında düzenlenen Petroleum Istanbul 2022, binlerce ziyaretçisi ve ilgili tüm paydaşlarının katılımıyla, yine sektörün en önemli buluşma platformlarından biri oldu.

Continue Reading

Biyodizel

Bitkisel yağlardan biyodizel üretimi

Published

on

By

İzmir’in Torbalı ilçesinde faaliyet gösteren DB Tarımsal Enerji, Trakya ve Anadolu’da sözleşmeli çiftçilerin ürettiği yerli tarım ürünü yağlı tohumları ve topladığı atık bitkisel yağları ileri teknolojik tesisinde işleyerek biyodizel üretiyor.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’ nün geçtiğimiz günlerde programı kapsamında incelemelerde bulunduğu DB Tarımsal Enerji, Türk çiftçilerinin ürettiği yerli tarım ürünü yağlı tohumlardan elde edilen bitkisel kökenli yağları biyodizele çevirerek tarımsal kalkınma açısından önemli bir işlevi yerine getiriyor. Firma Genel Müdür Gökay Biraltın, Türkiye’deki Metil Ester üretimde yüksek teknolojiyi kullanan, alanında lider bir tesis olduklarını söyledi. Tesislerinde girdi olarak yerli tarım ürünü bitkisel yağlarla birlikte toplanmış atık bitkisel yağların da kullanıldığını anlatan Biraltın, “Tarlada Sözleşmeli Tarım Uygulaması ile anlaşmalı çiftçilerimize ağırlıklı olarak aspir ve kanola ürettiriyoruz. Yağlı tohum üretimi yapılan bölgelerde kırma ve yağ çıkarma işini de yaptırarak, bölgesel ekonomiye de katkı sağlamaya çalışıyoruz. Trakya bölgesinde Kanola, Anadolu’da ise Aspir üretimi yaptırıyoruz. Alım garantili bu çalışmamızda elde edilen tohumları kırım işleminden sonra tesislerimizde işleme alıyoruz. Üretimin sonucu metil ester(biyodizel) ana ürünümüz çıkıyor. Yan ürün olarak elde ettiğimiz Gliserin’i de saflaştırarak farma kalitede Saf Gliserin olarak ülkemizdeki ihtiyacı karşılayacak şekilde satıyoruz” dedi.

“Biyodizel Türkiye için bir tarım projesidir” diyen Biraltın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü biyodizelin hammaddesi tarlada yetişen bitki kaynaklıdır. Kurulduğumuz günden beri yaklaşık 200 bin ton üretim ve satış yaptık. Yaklaşık 150 milyon dolar tutarında bir kaynak, yurdumuzda tarlasını eken, toprağı işleyen kesime aktarılmış oldu. Bu para Türk çiftçisine gitti. Çünkü biz Türkiye’de şirketimiz ve kooperatifler vasıtasıyla sözleşmeli tarım modeli uyguluyoruz. Kooperatifler vasıtasıyla ekiciyi daha bilinçli ve verimli hale getirmek için birlikte çalışıyoruz. Zaten Tarım Bakanlığı’mızın gerek havza uygulamaları, gerek münavebe bitkisi olarak yönlendirmeleri ve aspir, kanolaya uyguladığı teşvik primleri bu süreçte önümüzü açıyor. Hasat edilen ürüne en başından alım garantisi veriyoruz. Tohum veriyoruz. DB Tarımsal Enerji bünyesinde bu işlerin organizasyonu ve takibi için bir ziraat mühendisimiz var. Tarlaların daha verimli olması için tarlalara ziyaretlerde bulunuyoruz, doğru ilaçlama ve bakım önerilerimizi veriyoruz, üniversiteler ve tohum üreticileri ile tohum ıslah çalışması yaparak , yağlı tohumlarda verimin artması için bölgesel eğitimler ve toplantılar yapıyoruz.”

Continue Reading

Biyodizel

Biyodizel üretimi

Published

on

By

Biyodizel bitkisel yağlar, kullanılmış yemeklik yağlar ve hayvansal yağlardan elde edilen yenilenebilir bir yakıttır. Alfa Laval hem küçük ölçekli biyodizel üretimi için standart çözümler hem de büyük ölçekli sanayi üretimi için özelleştirilmiş çözümler sağlamaktadır. Alfa Laval çözümleri biyodizel üretimi için özellikle tasarlanmıştır ve enerji tasarrufuna odaklı olarak yüksek performans, yüksek verim ve düşük tüketimi kombine eder.

Alfa Laval’ın kapsamlı ürün yelpazesi ön işleme, transesterifikasyon , yıkama, kurutma, metanol geri kazanma ve gliserin saflaştırma için komple termal ve ayrıştırma çözümleri sağlar.

Ön işleme

Alfa Laval nesiller boyunca yenilebilir yağlar ve sıvı yağlar sektörlerinde müşterilerine kendi proseslerini optimize edebilmeleri için  yardım etmiştir. Alfa Laval plakalı ısı değiştiriciler, yüksek hızlı ayırıcılar ve karıştırıcılar bu başlangıç aşamasında kullanılarak bitkisel yağ hammadde stokundan safsızlıkları  ayırır.

Transesterifikasyon

Alfa Laval yüksek hızlı separatörleri  biyodizelden gliserini ayırır. Bu separatörler  biyodizel kalitesini etkileyebilecek safsızlıkları  ve başka zararlı bileşikleri de ayırır. Kompakt Alfa Laval ısı değiştiricileri işleme verimi ile birlikte enerji tüketimini de optimize eder.

Yıkama ve kurutma

Kompakt Alfa Laval contalı  yarı kaynaklı ve tam kaynaklı plakalı ısı değiştiriciler biyodizel saflaştırmasında kullanım için idealdir. Hat içi statik mikserlerimiz iyi bir yıkama etkisi sağlar. Yüksek hızlı separatörler  bir veya iki aşamada etkin su ayırma sağlarken Alfa Laval dekanter santrifüjler yüksek katı konsantreleri, tuzların ayrılması ile ilgili kısımlarda kullanılınır.

Metanol geri kazanma ve gliserin saflaştırma

Gliserin transesterifikasyon işlem sırasında biyodizel üretiminin bir yan ürünüdür. Bu gliserin yan ürünün artan metanolu ısı ve yoğunlaştırıcı donanımının bir kombinasyonu kullanılarak geri kazanılabilir.

Alfa Laval plakalı yoğunlaştırıcılardaki tam ters-akım akış yolu büyük yararlar sağlar, düşük metanol sıcaklıklarına yol açarak sırası geldiğinde geri kazanılan metanolda yüksek verim elde edilmesini sağlar.

Alfa Laval Compobloc plakalı ısı değiştiriciler ve AlfaVap buharlaştırıcıların kombine edilmesi yeniden kaynatma görevlerinde son derecede etkilidir. Kompakt oluşları ile düşük ağırlıkları sayesinde daha düşük kurulum maliyetlerinin yanı sıra bakım yararları da sunar.

Gliserin kullanılış amacına göre farklı yöntemler kullanılarak saflaştırılır. Alfa Laval plakalı ısı değiştiriciler gliserinin %90 kuru maddeye  kadar konsantre edilmesini mümkün kılarken daha az buhar kullanır. Modüler tasarımları sayesinde AlfaVap buharlaştırıcılar gelecekteki ihtiyaçları karşılayabilmek için genişlemeyi de kolaylaştırır

Continue Reading

Trendler