84 milyon litre/yıl üretim kapasiteli Biyoetanol Tesisi şeker pancar melasından, doğrudan pancardan veya şekerden üretim yapabilecek şekilde tasarlanmıştır. Tesiste üretilen biyoetanol araçlarda yakıt harmanlama ürünü olarak kullanılmakta matbaacılık sektöründe değerlendirilebilmektedir. Konya Şeker’in şeker üretimi sonrası çıkan yan ürün melası değerlendirmek ve ekonomik değeri yüksek ürüne dönüştürmek amacıyla gerçekleştirdiği bu yatırım ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki en büyük yatırımlarından biridir. Ülkemizin biyoetanol kurulu kapasitesinin yüzde 56’sına sahip tesis büyük akar-yakıt dağıtım şirketlerine ürün vermektedir.

Biyoetanolün gelişmiş ülkelerde çevreci yaklaşımlarla kullanımı zorunlu ve yaygındır. Hibrit araçlarda yüzde 85’e kadar kullanılabilen biyoetanol, kullanım oranına göre egzoz gazı emisyonlarını yüzde 74’e kadar azaltması nedeniyle BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve ülkemizin de imzaladığı Kyoto Protokolü çerçevesinde desteklenmektedir. Çevreci özelliğinin ve uymakla yükümlü olduğumuz Kyoto Protokolünün Karbon ticaretine yönelik düzenlemelerinin sunduğu avantajları değerlendirmenin yanı sıra biyoyakıtları önemli kılan alternatif ve yerli enerji kaynakları olmasıdır.

Bu çerçevede tarımsal üretim hacmini arttıran, enerji hammaddesi ithaline yapılan ödemeleri, dolayısıyla dış ticaret açığını azaltıcı etkisi olan Biyoetanol Tesisi’nin, ülke ekonomisine tam kapasite üretimde ithalatı daraltıcı katkısı yaklaşık 15.5 milyon $’dır.

Biyoetanol kullanımının hızla yaygınlaşmasının nedeni, ekonomik olarak değer kazanması ve kullanımında çevreye olumsuz bir etkisinin olmamasıdır.Biyoetanol üretiminin ana gerekçelerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

• Fosil yakıtların neden olduğu çevresel etkilerin azaltılması,
• CO2 emisyon değerlerinin düşük olması, “1 Litre Biyoetanol, şeker pancarının yetişmesinden enerji olarak kullanımına kadar geçen süreçte 2,9 kg karbondioksit salınımını engellemektedir. Şeker pancarı, aynı alandaki çam ormanından üç kat daha fazla oksijen üretmektedir.”
• Elde edilen enerjinin son derece güvenilir olması,
• Enerji konusunda dışa bağımlılığı azaltacak olması,
• Yerli ürün olduğundan diğer yakıtların fiyat belirsizliklerinin ortadan kaldırılması,
• Diğer yakıt kaynakların tükenme sürecine girmesi.
• Şeker pancarından üretildiği için tarımsal kalkınmayı geliştiriyor olması,
• Tarımsal ürün fazlalık riskini enerji tarımına yönlendirerek, sürdürülebilir tarımı desteklemesi.

Sıvı karbondioksit ve kuru buz üretim ünitesi

Etanolün üretiminde fermantasyon (mayalanma) sürecinde ortaya çıkan bir yan ürün olan ve normalde atmosfere salınan karbondioksit, Saflaştırma ve Sıvılaştırma Tesisi’nde işlenmektedir. Sıvı karbondioksit; soğutma, gıda lojistiği ve koruması, su arıtma, demir-çelik, polimerik malzeme işleme yangın söndürme, şeker fabrikasında koloidal çöktürme proseslerinde ve seracılık alanlarında kullanılmaktadır. Farklı boyutlarda pelet ve blok olarak üretilebilen kuru buz da soğutma, gıda lojistiği, temizlik amaçlı olarak kullanılmaktadır.

Intersolar Avrupa’da, ABB’nin 185 kW aktif güç sağlayan yeni PVS-175-TL dizi inverteri, endüstri uzmanları tarafından 2018 Intersolar Ödülleri’nde en yenilikçi Solar inverter ödülünü aldı.

Saha uygulamalarındaki kurulum ve lojistik maliyetlerinde yüzde 65’e kadar tasarruf sağlayan ABB PVS-175-TL, 1500Vdc dizi inverter pazarındaki en yüksek kapasiteyi sunmaktadır.

ABB’nin yeni PVS-175-TL modelinin benzersiz becerileri sayesinde, 185 kW’a kadar aktif güç üretilebilmektedir. Değerlendirme kurulu, ürünün verimliliğini artıran ve işletme bakım maliyetlerini düşüren yüksek modülerliğinden oldukça etkilenmiş, ayrıca inverteri PV sistemlerinde genel verimliliği artırmak için bir sonraki adım olabileceğinden ötürü övmüş, sonuç olarak “yüksek güç yoğunluğu” ve “-20°C ile 60°C çalışma sıcaklığı aralığı” özelliklerini ödüle layık görmüştür.

Geleneksel dizi inverterlerin tüm önemli avantajlarıyla birlikte yenilikçi modüler tasarım, en uygun güç bloğunu AC toplama panosuna gerek kalmadan tamamlamak için yüzde 65’e kadar daha az inverterin gerektiği anlamına gelir. Bu, kurulum ve lojistik maliyetlerinde yüzde 65’e kadar tasarruf sağlayarak, tesis çapında kurulumlar için Elektriğin Üretim Birim Maliyetini (LCOE) oldukça aşağı seviyelere indirmektedir.

Gelişmiş ABB Ability™ becerileriyle donatılmış 3-Fazlı PVS-175-TL, 800 Vac’de 185 kVA ve 1,3 kW/kg ultra yüksek güç yoğunluğu sunar. Bu sayede sadece büyük güçlü saha uygulamalarında yatırım geri dönüşünü üst düzeye çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda küçük ve orta ölçekli çatı veya saha kurulumlarının da Sistem Dengeleme maliyetlerini de azaltır.

ABB Solar Bölümü Grup müdürü Giovanni Frassineti şunları söylemiştir: “Daha yüksek gerilim ve daha yüksek güç sınıflarına yönelik talep artarken güneş enerjisi endüstrisine ölçeklenebilir ve çok yönlü bir çözüm kazandırdığımız için çok heyecanlıyız. Özellikle de güneş sektörü, güneş enerjisi üretimini güvenilir, güvenli ve uygun maliyetli bir şekilde geliştirmek için yeni teknolojilere doğru kayarken sektördeki böylesi önemli bir ödülü kazanmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Bu son ürün sadece daha yüksek güç yoğunluklarını desteklemekle kalmamakta, aynı zamanda azaltılmış devreye alma süresiyle kurulumu geliştirmektedir. Aynı zamanda operatöre durum tabanlı izleme ve proaktif bakım için gelişmiş iletişim becerileri sağlamaktadır.”

ABB Ability™ sayesinde hızlı ve kolay kurulum, gelişmiş izleme ve gelişmiş dijitalleşme, daha büyük PV dizlerini toplama kutularına gerek kalmaksızın bir tasarım, PVS-175-TL modelinin öne çıkan avantajlarından bazılarıdır.

Intersolar Avrupa’da ilk defa sergilenen PVS-175-TL, bir DC kutusu takmakla aynı işlem kullanılarak mevcut PV modüllerinin montaj sistemine doğrudan kolayca takılabilmesini sağlayan tak ve çalıştır bir inverterdir. Özel bir kurulum uygulaması basit ve hızlı tesis kurulum talimatları sağlar ve tüm inverterleri tek bir kümede ele alıp 20 dakikadan daha kısa sürede devreye alır.

Yüksek performanslı PVS-175-TL şunları sağlar:

• Yüksek güç yoğunluğu – 1500 Vdc özelliği ile kurulum ve lojistik maliyetlerinde yüzde 65’e kadar tasarruf sağlanır.
• Kurulumcu dostudur ve mevcut PV modülünün montaj sistemleri DC ve AC toplama kutuları gibi diğer cihazlara gerek kalmadan inverter montajı için kullanılabildiğinden daha hızlı kurulumla OPEX’i (işletme maliyetlerini) yüzde 30-40 azaltırken tesisin hazırlanması ve kiralanmasında zaman ve maliyetten tasarruf sağlar.
• Çok yönlülükten ödün vermeden daha fazla kapasite – Pazardaki en büyük aralık olan 12 MPPT giriş kanallarıyla karmaşık kurulumlarda, PV tesisinin tasarım esnekliğini artırarak verimliliği artırır. Tasarım dostu inverter çözümleri serbest sahada zemine monte kurulumlara kolayca uygulanabilir olduğundan, kurulumcular ve geliştiriciler artık eski sistemlerle bağlı kalmak zorunda değildir.
• Modüler ve birleştiricisiz tasarım – Entegre DC bağlantısı kesme ve isteğe bağlı AC bağlantısı kesmeli AC kablo bağlantı bölümü sayesinde 24 dizinin doğrudan kablo bölmesine bağlanabiliyor olması, ayrı DC birleştirici kutusu ve AC birleştirici ihtiyacını ortadan kaldırır.
• Gelişmiş O&M – Gelişmiş soğutma konsepti sayesinde tesisin kullanım ömrü boyunca gelişmiş O&M sağlanabilir. Dahili fanlar (ağır iş tipi inverter soğutma fanları olmayan), planlı bakım periyotları sırasında kolayca sökülebilir ve güç modülü kablo kutusu çıkarılmadan kolayca değiştirilebilir. Bu, ürünün kullanım ömrü ve güvenilirliğini artırırken O&M maliyetlerini azaltır.
• Dijitalleşme – ABB Ability™ içeren ürün gelişmiş kullanıcı deneyimi sunar, uzaktan izleme ve önleyici bakım ile sahada zamandan tasarruf sağlar ve yeni IP protokolleriyle otomatik güncellemeler, uyumluluk ve entegrasyonla sistemi geleceğe dönük hale getirir. Çoklu veri akışı ve hizmetleri paralel olarak çalışabilir.

ABB, her tür güneş enerjisi tesisatının performansını, güvenilirliğini ve yatırım geri dönüşünü optimum hale getiren ve yerel pazarların gereksinimlerini karşılayan entegre teknoloji ve hizmet çözümleri sunmak için sürekli olarak Ar-Ge’ye yatırım yapmakta ve portföyünü kapsamlı bir şekilde test etmekte ve geliştirmektedir.