Biyokütle

Yenilenebilir enerji kaynakları

Published

on

Yenilenebilir enerjiler Hidroelektrik santralleri (barajlı, akarsu), rüzgar santralleri, güneş santralleri, jeotermal santralleri ve biyokütle (atık ısı) santralleri ile sağlanmaktadır.

 

 

Türkiye’nin hidrolik kaynakları, diğer yenilenebilir enerji türlerine kıyasla daha yaygın ve verimli bir şekilde kullanılmaktadır. Mevcut potansiyel hidrolik enerji kapasitesinin önemli bir kısmından yararlanıldığı için ilerleyen dönemlerde sınırlı kurulu güç kapasite artışları öngörülmektedir.

 

 

 

Türkiye’nin yüksek oranda yararlanılmayan rüzgar enerjisi potansiyeli bulunmaktadır. Bu potansiyele deniz üstü rüzgar santralleri de dahildir. 2023 hedefi, kullanılmayan kapasitenin belirli bir kısmının devreye alınmasını öngörmektedir.

 

Güneş enerjisi, özellikle çok sayıda küçük ölçekli lisanssız proje sayesinde en hızlı büyüyen alanlardan birisi olmuştur. Kurulu güç hedefleri; GES yatırım maliyetlerinin düşmesi, artan verimlilik ve YEKDEM kapsamında sunulan satın alım tarifesinin piyasa fiyatlarının üzerinde olması sebebiyle 2019 yılında önemli ölçüde aşılmıştır.

 

En güncel kurulu güç hedefleri 2019-2023 dönemlerini kapsayan Stratejik Plan’da paylaşılmaktadır. Bu dokümanda Jeotermal ve Biyokütle hedefleri 2019-2023 dönemlerinde konsolide edilmiştir. Ülkede bulunan jeotermal kaynaklar, turizm, ısıtma ve endüstriyel kullanım için yaygın olarak kullanılan düşükorta entalpi bölgeleridir ve kaynakların %10’u elektrik üretimi için kullanılabilmektedir. Mevcut kapasitesiyle Türkiye dünyada jeotermal enerji potansiyeli en yüksek ülkeler arasına girmektedir. Biyokütle teknolojisi, güneş ve rüzgar ile çalışan yenilenebilir enerji kaynaklarına göre bugüne kadar yatırımlar açısından daha az tercih edilmiştir.

Kaynak:
PwC Türkiye/ Biyokütle ve Biyoenerji Sektörlerine Genel Bakış

Trendler

Exit mobile version