Biyoetanol 2

Sektör Haberleri
SÜT-D: Atmayalım, ayrı toplayalım, atıkları sürdürülebilir yaşama katalım

Birleşmiş Milletler 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü ilk kez kutlanıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, atık yönetiminin sürdürülebilir yaşam için önemini vurgulayarak güne dair açıklama yaptı.
Yaşamda üretirken, tüketirken, hizmet alıp verilirken her yerde atık çıkar. Evimizde, işimizde, yolda, tarlada, ormanda yurttaş, kentler ve iş dünyası olarak en iyi atık yönetimi ile sürdürülebilir yaşamalıyız diyen İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “Sıfır Atık” hedefi ulusal servetimiz atıklara yeşil ve döngüsel ekonomide değer katmanın itici gücüdür. Atıkları atmayalım, ayrı toplayalım atıkları sürdürülebilir yaşama katalım çağrısı yaptı.
Uluslararası Sıfır Atık Günü ilk kez kutlanıyor
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu “Hanımefendi Emine Erdoğan himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 2017’de başlatılan ve 2019 tarihli Sıfır Atık Yönetmeliği ile desteklenen Sıfır Atık hareketi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda ülke başvurumuz sonucunda 105 ülkenin oyuyla “30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü” olarak 14 Aralık 2022’de ilan edildi. Yeni bir BM günü kabul edilmesi kolay değildir. BM Genel Kurulu “Sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak için sıfır atık uygulamalarının teşvik edilmesi” kararı aldı. Uluslararası Sıfır Atık Günü ile sürdürülebilir tüketim ve üretim modellerinin teşviki, döngüsel ekonomi için toplumsal değişimin desteklenmesi ve Sıfır Atık girişimlerinin BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin ilerlemesine nasıl katkıda bulunduğu konusunda farkındalık yaratılması amaçlanıyor. Böylece en iyi atık yönetiminin günümüzün Çevre Kirliliği; Biyoçeşitlilik Kaybı; İklim Değişikliği üçlü krizi için katkısının yeri ortaya konuyor. Bu yıl ilk kez BM Çevre Programı(UNEP) ve BM İnsan Yerleşimleri Programı(UN-Habitat) kolaylaştırıcılığında Uluslararası Sıfır Atık Günü “Atıkları en aza indirme ve yönetmeye yönelik sürdürülebilir ve çevreye duyarlı uygulamalara ulaşma” teması ile Bangkok BM Konferans Merkezi’nde kutlanıyor” bilgisini vererek, bu kutlama ülkemiz ve gezegenimizin yeşil ile mavisi için fayda ve yarar olsun dedi.
Atıkları sürdürülebilir yaşama katalım
Prof. Karaosmanoğlu “Atığımızı, Atık Oluşturmama; Mümkün En Az Atık Çıkarma; Mümkünse Atık Yeniden Kullanımı; Atık Geri Dönüşümü/İleri Dönüşümü; Atıktan Enerji/Malzeme Geri Kazanımı; Bertaraf önceliklemesiyle yurttaş, ve kurumsal olarak yönetmeliyiz. Faydalı kullanım ömrünü tamamladıktan sonra atık olan ahşap, akü, cam, elektrikli-elektronik eşyalar, kâğıt, metal, plastik, taşıt, tekstil, yağlar gibi Geri Dönüştürülebilirler kıymetli ham maddelerimizdir. Evsel ve endüstriyel atıklarımızın yerli kaynağımız olduğunu da unutmamalıyız.” hususlarını bildirerek, “Atık yönetimi yeşil ve döngüsel ekonomide kaynak verimliliği, israfı önleme ve gezegenimizde en az olumsuz etkiyi yaratma demek. İşte bu döngü Sıfır Atık yaklaşımı, bu döngüde ilerleme ise Sıfır Atık girişimi öğesi olmaktır. Hepimiz bireysel katkımızı sunabilir, iş yerlerimiz için de Sıfır Atık Belgesi alabiliriz. Yurttaş atığı ile baş başa kaldığında ne yapacağını, iş dünyası da atıklarını nasıl en iyi yöneteceğini bilmeli ve uygulamalı. Bunlar zorla, mevzuatla olmaz. İşte bu nedenle Uluslararası Sıfır Atık Günü yaygın etki için mühim. Bilinçli tüketici olarak atık yönetimi, sürdürülebilir yaşam kültürümüzün öğesi olmalı” uyarısı ile teknik bakışla neredeyse Sıfır Atık mümkün, atıkları atmayalım, ayrı toplayalım, atıkları sürdürülebilir yaşama katalım çağrısı yaptı.
Atık ve iklim değişikliği etkileşimini masaya yatırıyoruz
SÜT-D faaliyetlerimizde atık yönetimi ve iklim değişikliği etkileşimini öncelikliyoruz diyen Dr. Karaosmanoğlu “2 Mayıs 2023 günü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde İTÜ tescilli yeşil yerleşkemizde “İklim Dirençli Sanayi ve Güçlü Türkiye” diyerek gerçekleştireceğimiz VIII. İstanbul Karbon Zirvesi’nde kuruluşlarımızın sürdürülebilirlik yönetimlerinde atık-iklim değişikliği etkileşimi de masada olacak. En iyi uygulamaları iş dünyası liderlerimizden dinleyeceğiz” diyerek SÜT-D 2023 Küçük Karbon Kahramanı Ödülü ile Düşük Karbon Kahramanı Ödülü takdimi de yapılacak konusunun ilk ve tek etkinliğine davetini sundu.
Sektör Haberleri
Türkiye, enerjide oyun kurucu ülke olma yolunda

Rusya Başkanı Vladimir Putin’in ‘Türkiye Avrupa’nın gaz merkezi olabilir’ sözü ile Türkiye’nin küresel enerji arzındaki konumu bir kez daha teyit edildi. Hırvatistan ve Kanada’da enerji yatırımları bulunan iş adamı Murat Türel, “Putin, AB’ye Türkiye üzerinden gaz satmayı planlıyor. Avrupa’da bu konuya sıcak bakıyor. Türkiye küresel gaz piyasasında oyun kurucu ülke pozisyonuna yükseldi. Karadeniz gazı da bu liderliği perçinleyecek” dedi.
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş, küresel enerji arzında ciddi sıkıntılara neden oldu. Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı ambargolar sonrası, Moskova’nın gaz tedarikini kesmesi, AB ülkelerinde ciddi sıkıntılara yol açtı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Azerbaycan gazı dahil olmak üzere Avrupa’nın ihtiyacını karşılayacak enerji koridorunun Türkiye’den geçmesi, ülkemizin önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Geçtiğimiz yıllarda Hırvatistan’daki en büyük petrokimyasal tesisini, 2022 yılı başlarında ise Kanada’da aktif petrol üretimi tesisini satın alan iş adamı Murat Türel, dünyanın ciddi bir enerji krizinden geçtiğini belirterek, Türkiye’nin bu durumu fırsata çevireceğini ifade etti. Türkiye’nin jeopolitik konumu gereği önemli enerji rezervlerinin ortasında olduğunu söyleyen Murat Türel, “Yakın zamanda ülkemiz enerjide oyun kurucu ülke pozisyonuna yükselecek” dedi. Türel, Rusya Başkanı Putin’in ‘Türkiye’yi enerji merkezi konumunda getireceğiz’ sözüne de dikkat çekerek, “Avrupa Rus gazına mecbur durumda. Çünkü alternatifleri zayıf. Rusya Türkiye’de yapacağı enerji depolama merkezi ile Avrupa’ya ürün satacak. Avrupa Rusya’dan değil de Türkiye’den alacak. Bu da Türkiye’nin gücüne güç katacak” dedi.
Karadeniz’de potansiyel çok daha fazla
Karadeniz’de keşfedilen gazın tahmin edilenden daha yüksek olduğunu söyleyen Murat Türel, “Son yıllarda hükümetin enerji alanında attığı adımlar meyvelerini yeni vermeye başladı. Sondaj ve arama gemileri, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini ortaya çıkardı. Birçok ülkenin cesaret edemediği atılımlarda bulunuldu. Bu gelişmeler ışığında ilk olarak Karadeniz’de büyük bir rezerv keşfedildi. İlk etapta Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak olan rezervin boyutu tahmin edilenden çok daha fazla. Çünkü Karadeniz’deki aramalar daha da genişleyecek. İleride ise enerji ihraç eden ülke pozisyonuna yükseleceğiz” açıklamasında bulundu.
Akdeniz de iyi bir saha
Rezerv keşfi kadar, çıkarılarak üretime ve satışa geçmesinin de önemli olduğunu söyleyen Murat Türel, “Aynı şekilde depolama kısmı da önem arz ediyor. Tuz Gölü altında yer alan depolama sahası bizim için önemli. Çıkarıp, işleyip, depoladıktan sonra satışı gerçekleştirecek bir sistemi oturtursak. Türkiye ileride çok güçlü pozisyona yükselecektir. Aynı zamanda Akdeniz gazı da Karadeniz gazı kadar değerli. Orada küresel devlerin bir rant savaşı var. Türkiye kendi hakları çerçevesinde bu bilek güreşinde başarılı olacağını düşünüyorum” dedi.
Nedir?
İnşaat sektöründe trafo seçmenin püf noktaları

Ağırlıklı olarak bir elektrik devresindeki akım ve gerilimi yükseltme ve düşürmenin yanı sıra elektrik enerjisinin aktarımı ve dağıtımı için kullanılan trafolar, inşaat sektöründe çok önemli bir rol oynuyor. Dolayısıyla seçimleri dikkatlice yapmak gerekiyor. Üretim kapasitesi, çalışan sayısı ve ihracat oranı açısından Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünün lider firması konumunda olan Elektra Elektronik, trafo seçiminin püf noktalarını paylaştı. Hatalı seçimlerin pek çok olumsuz sonuç doğurabileceğini belirten Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, bu süreçte ilk etapta doğru analiz, doğru ölçümleme ve saha çalışmasının kritik önem taşıdığının altını çizdi.
Enerji iletiminde ve dağıtımında kullanılan transformatörler kısa ismiyle trafolar, ülkemizde hemen hemen bütün sektörlerde kullanılıyor. Özellikle inşaat sektöründe yaşanan büyüme ve artan elektrik enerjisi talebi ile trafolar gün geçtikçe çok daha önemli bir hale geliyor. Özellikle bu alanda inşa edilecek binanın ihtiyaç duyacağı enerjiye uygun güçte transformatör planlaması kritik önem taşıyor.
İnşaat sektöründe trafo seçiminde dikkat edilmesi gereken noktaları paylaşan Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, “İnşaat sektörü dediğimizde hiçbir zaman tek bir sektörden bahsedemeyiz. Öncelikle süreç sonunda ortaya ne tür bir ihtiyaca hizmet edecek bir bina çıkacak bunu bilmemiz gerekiyor. Bir hastane mi, bir AVM mi yoksa üretim yapacak bir fabrika mı yapılıyor, işte bunu öğrenip o yapının ihtiyaç duyacağı enerjiye uygun güçte transformatör planlamasının yapılması önem taşıyor. Doğru analizin, doğru ölçümlemenin ve saha çalışmasının ilk etapta dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu söyleyebilirim. Genel olarak da trafo için seçilecek firmanın üretici firma olmasına, sektördeki yerine özellikle çok dikkat edilmeli. Kurumsal firmalar, üretim aşamasında ihtiyacı belirleyip, gerçekleşmesi olası sıkıntıları en baştan saptayarak ona uygun üretim yapabiliyor. Ayrıca ürününün arkasında durabilen, teknik olarak kolay ulaşımı olacak firmalarla çalışmak önemli.” dedi.
Yanlış trafo seçimi güvenlik sorunlarına maliyet kayıplarına yol açabiliyor
İnşaat sektöründe yanlış trafo seçiminde ne gibi sonuçlar doğabileceğine değinen İlker Çınar, “Öncelikli olarak inşaat sektöründe fizilibilite çalışmalarında yapılacak doğru trafo seçimi inşaatın maliyet hesaplamalarına da doğrudan katkıda bulunuyor. Konusunda uzman firmalarla çalışıldığında risk payı düşük hesaplamalarla maliyet hesabında hata yaşanmasının önüne geçilebiliyor. Yanlış trafo seçimi aynı zamanda güvenlik açısından da pek çok sıkıntı doğurabiliyor, örneğin voltajda yapılan yanlış hesaplamalar uzun vadede yangın riski ortaya çıkarabiliyor. Ya da asansörün bağlandığı trafoda yaşanan sıkıntılar asansörün çalışmasını engelleyebiliyor. Benzer şekilde yanlış trafo seçimi sonrası yaşanacak aksaklıklar, eğer o inşaat bir üretim tesisiyse, üretimde durmalara ve maliyet kayıplarına yol açabiliyor.” şeklinde konuştu.
Elektriğe bağlı makine ve ekipmanların en verimli şekilde çalışmasını sağlıyor
Trafo çözümleriyle de işletmelerdeki elektriğe bağlı makine ve ekipmanların en verimli şekilde çalışmasını sağladıklarını belirten Çınar, sözlerini şöyle noktaladı: “Elektra Elektronik olarak 40 yılı aşkın tecrübemiz, teknik kadromuz, global pazar bilgimiz, kalite sistemlerimiz ve dünyanın önde gelen elektrik firmalarıyla yaptığımız OEM anlaşmalarımızla öne çıkıyor, inşaat sektöründe de birçok projede tercih ediliyoruz. Bugüne kadar demiryolu projeleri, şehir hastaneleri, hükümet binaları, kampüsler, hava limanları ve fabrikalar gibi çok sayıda projede ürün ve çözümlerimiz kullanıldı. Ar-Ge yatırımlarımızı her geçen gün daha da artırarak ürettiğimiz yeni nesil ürün ve çözümlerle gerek iç piyasada gerekse ihracat pazarlarında söz sahibi olmaya artan bir ivmeyle devam ediyoruz.”
-
Etkinlikler1 sene ago
18 Mart Küresel Geri Dönüşüm Günü kutlanıyor
-
Etkinlikler2 sene ago
Tunç Soyer: “İklim Kriziyle Mücadelede İzmir, Dünyada Önde Gelen Şehirler Arasında”
-
Biyokütle1 sene ago
Rapor – Entegre enerji sistemine doğru: Biyoenerjinin sosyo-ekonomik ve çevresel etkisinin değerlendirilmesi
-
Etkinlikler1 sene ago
Solarex İstanbul Fuarı’na Ticaret Bakanlığı desteği açıklandı
-
Biyogaz1 sene ago
Türkiye’nin 35 milyar TL’lik gıda atığı biyogaz potansiyeli mi
-
Etkinlikler1 sene ago
ZeroBuild Summit’22 Özel Röportaj
-
Biyodizel1 sene ago
Biyodizel ve gliserin üretiminde küresel alanda rekabet gücü yakaladık
-
Sektör Haberleri1 sene ago
KPMG ve Enerji IQ’nun Türkiye’nin 2021 enerji piyasası karnesini yansıtan raporu yayımlandı